15 Nisan 2010 Perşembe

Frullati Günlükleri - I - Bunlar daha sadece hazırlık!

Sevgili Dostlar,
öyle bir işe giriştik ki, umuyoruz alnımızın akıyla çıkabiliriz.
Evde yemek yapmak yetmedi, uzun zamandır da yetmiyordu ya... Bir kafe, restoran açma hevesi içimizi gıdıklayıp duruyordu. Sonunda Frullati kafeyi işleten sevgili dostlarımız Nurten Hanım ve Ali Bey bize çok hoş bir jest yaptılar ve kafe maceramızın ilk adımı için fırsat sundular.

Pazar günleri kahvaltı için Frullati kafede kardeşim ve 2 sevgili arkadaşımla birlikte ben, hizmet veriyor olacağız.

Fekat itiraf etmeliyiz ki, şunu farkettik: bu, sandığımızdan çok daha detaylı, çok daha fazla zaman, emek harcamak gereken, çok kafa yormak isteyen bir işmiş! Sadece kahvaltıda sunulacak olan matbu malzemeler bile onlarca kalemden oluşuyor, sadece menüyü hazırlamak bile saatler hatta günler alıyor.
Geçen haftalarda muhtelif dükkanlar, mağzalar, marketler gezdik. Önce iyice bir kafamız karıştı. Özenli ve dostlarımızın ve müşterilerimizin her Pazar tekrar gelmek istemeleri için cazip bir menü hazırlamak amacıyla saatlerce onu mu yapsak bunu mu seçsek diye kafa yorduk. Sonra yavaş yavaş oturmaya başladı... Bunun yanında, bu işlere kafa yormak o kadar keyifli ki, hevesimiz arttıkça arttı.

Masaları süsleyecek olan cicili bicili örtülerin seçimi; masalara kaç tane servis tabağının sığacağının hesabı; yüzlerce tabak çeşidi arasından hesaplı ama şık olanların tespit edilmesi; peynirinden zeytinine lezzet testleri... Ahmet Paşa'nın maliyet hesapları için hazırladığı Excel tablolarının büyüklüğünden bahsetmiyorum bile.
Geçen hafta, menüye konulacak kreplerin tespiti için onlarca krep yapıp üstüne bir de onları yemek zorunda kaldık ki sormayın!... Tatlısı tuzlusu derken mideler allak bullak oldu tabii... Tatlı içimizi bayınca biraz da tuzlu deneyelim dedik, tuzlular içimizi yakınca, e hadi bari tatlılara dönelim... 2 saat civarında krep tavasının başında yumurta çırp, ununu ekle...
Sonunda menü için en leziz olan 2 tuzlu, 2 tatlı krepe karar verebildik!

Sevgili dostlar, bunlar daha sadece hazırlık maceraları! Mutfakta evimizdekilerin 2- 3 katı kocaman ocakların başında, birbirimizin tavasını, tepsisini devirmeden, başından aşağı çay bardaklarını dökmeden nasıl çalıştığımıza dair hikayelerimizi de sizlerle paylaşmak için can atıyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder